1. Ana Sayfa
  2. Kitapseverler
  3. Çalışmak için okumak mı yoksa dinlemek mi daha iyi?
Kitapseverler

Çalışmak için okumak mı yoksa dinlemek mi daha iyi?

Cliff Weitzman

Cliff Weitzman

Speechify'in CEO'su ve Kurucusu

apple logo2025 Apple Tasarım Ödülü
50M+ Kullanıcı

Çalışmak için okumak mı yoksa dinlemek mi daha iyi?

Öğrenciler, tercih ettikleri öğrenme stiline bağlı olarak farklı çalışma yöntemleri kullanır. Örneğin, işitsel bir öğrenme stili, öğrencinin en iyi şekilde dersleri ve talimatları dinleyerek bilgi edindiği anlamına gelir. Sesli kitapların yaygınlaşmasıyla birlikte bu yaklaşım öğrenciler arasında giderek daha fazla benimseniyor. Peki dinlemek, okumaktan daha mı iyi bir çalışma yöntemi? Bu makalede, bu iki çalışma yöntemini mercek altına alıyoruz ve bu sorunun yanıtını bulmanıza yardımcı oluyoruz.

Öğrenmenin arkasındaki bilim

Biliyor musunuz, beynimiz hem gözlerimizi hem de kulaklarımızı kullanarak öğrendiğimizde bunu daha çok sever? Araştırmalar gösteriyor ki, aynı anda hem görüp hem de duyduğumuzda bilgileri daha iyi aklımızda tutuyoruz. Okurken, gözlerimiz kelimelere takılır. Beynimiz bu kelimeleri çözümler ve hafızamıza kaydeder. Okumak harikadır çünkü kendi hızımızda ilerleyebiliriz. Okuduklarımızı durdurup üzerine düşünebiliriz. Bu yüzden birçok uzman ve gelecekçi, özellikle yeni bir yıl yaklaşırken okuma becerilerimizi geliştirmeye devam etmemiz gerektiğini vurguluyor. Dinlemek ise biraz daha farklıdır. Kulaklarımızla kelimeleri duyarız. Beynimiz bu kelimelerin nasıl söylendiğini, sesin mutlu mu üzgün mü olduğunu ayırt eder. Bu da mesajı daha iyi anlamamıza yardımcı olur. Yani hem okuduğumuzda hem de dinlediğimizde beynimiz farklı biçimlerde çalışır. Bu da bilgileri daha kalıcı hale getirmemize yardım eder. Kulağa harika geliyor, değil mi?

Farklı öğrenme stilleri

Bireylerin farklı öğrenme stillerine sahip olduklarını bilmek önemlidir. Bazı insanlar görsel öğreniciyken, bazıları işitsel olarak daha iyi öğrenir. Görsel öğrenenler bilgiyi görerek, yani okuyarak daha iyi anlar ve hatırlarlar. Görsel yardım araçları, diyagramlar ve grafikler kullanarak daha iyi öğrenirler. Diğer yandan, işitsel öğrenenler duyarak ve bilgiyi ses yoluyla işleyerek daha iyi kavrarlar. Dersleri, podcastleri dinlemekten ya da tartışmalara katılmaktan daha çok fayda görebilirler. Ayrıca, en iyi dokunarak ve yaparak öğrenen kinestetik öğreniciler de vardır. Bu kişiler, nesnelere dokunup onları hissederek ve üzerinde çalışarak bilgiyle karşılaştıklarında daha iyi öğrenirler. Kendi öğrenme stilinizi anlamak, çalışma yöntemlerinizi buna göre uyarlayarak veriminizi en üst düzeye çıkarmanıza yardımcı olur. Farklı öğrenme stillerine uygun çalışma kitapları bu noktada çok iş görebilir. Öncelikle neler öğrenebileceğimizi düşünelim. Bebeklikten itibaren dünyayı keşfetmeye başlarız. Sadece okulda değil, hayatın her anında yeni şeyler öğreniriz! Belki yeni bir spor deniyorsunuz, bir hobiye başlıyorsunuz ya da sadece bir şeyi merak ediyorsunuz. Beynimiz sürekli yeni bilgiler toplar, fikirler arasında bağlantılar kurar ve bunları ileride kullanmak üzere saklar. Hayatta öğrenmenin pek çok yolu vardır. Kitap okuyabilir, makalelere göz atabilir, podcast dinleyebilir, birisinin konuşmasını dinleyebiliriz. Bunlardan birini her yaptığımızda yeni bir şey öğreniriz. Bu da dünyaya bakış açımızı ve ne yaptığımızı şekillendirir. Öğrenmek kendiliğinden olmaz; bizim de sürece aktif olarak katılmamız gerekir. Yani sorular sormalı, cevap aramalı ve bazen eskisinden farklı düşünmeye açık olmalıyız. Meraklı olmalı ve yeniliklere kapımızı açık tutmalıyız. Bir dahaki sefere bir kitaba daldığınızda ya da bir konuyu heyecanla anlatan birini dinlediğinizde, öğrenmenin ne kadar şahane bir şey olduğunu hatırlayın! Her yeni bilginin tadını çıkarın ve öğrenme sevginiz sizi yeni maceralara taşısın.

Okuma mı dinleme mi - hangisi daha iyi?

Bazıları, en iyi çalışma yönteminin öğrencinin kişisel tercihine ve özellikle öğrenme stiline bağlı olduğunu savunur. Ancak, bu iki yöntemin ne kadar etkili olduğunu belirleyen bazı genel geçer gerçekler de vardır. Ayrıca araştırmalar, öğrencilerin yalnızca kendi tercih ettikleri öğrenme stilini kullanarak bilgiyi daha iyi tutamadığını gösteriyor. Kaliforniya Üniversitesi'nden Profesör Matthew Traxler'a göre, beyin, kişi okusa da dinlese de bilgiyi genel olarak benzer şekilde işler. Yine de, konunun karmaşıklığı beyin etkinliğini ve buna bağlı olarak anlama seviyenizi etkiler. Fiziksel kitapları okumak yerine sesli kitapları dinlemek daha zahmetsiz ve pratik bir seçenek olabilir. Özellikle çok karmaşık olmayan okuma materyalleri için bu yöntem daha uygundur. Genellikle bu tür materyaller, okuyucudan daha fazla çaba ve dikkatin tek bir etkinliğe odaklanmasını ister. Ayrıca araştırmacılar, okumanın bilgiyi dinlemeye kıyasla daha hızlı aktardığını bulmuşlardır. Ortalama bir yetişkinin okuma hızı dakikada 250-300 kelime arasındadır. Buna karşılık konuşma hızı genellikle dakikada 160 kelimeyi geçmez. Öte yandan çoğu metinden sese ve sesli kitap platformunda sesi hızlandırıp dinleme hızınızı artırmak mümkündür. Böylece hem materyali hızlıca bitirme hem de dikkatli bir şekilde dinleyip anlama avantajını elde edersiniz. Tabii ki bu iki yöntemin de bazı dezavantajları vardır. Bir ses kaydını dinlerken öğrenci, aldığı bilgileri o anda anlamak için gerçek zamanlı kavrama becerilerini kullanmak zorundadır. Not almak ve transkript hizmetlerinden yararlanmak, bu yöntemi benimsemeyi kolaylaştırabilir. Öte yandan, yazılı metinleri okumak özellikle disleksi veya görme bozukluğu gibi öğrenme güçlüğü yaşayan öğrenciler için görsel zorluklar içerir. Küçük yaştan beri kelimeleri çözerken zorlanan öğrenciler için dinlemek genellikle en verimli çalışma yoludur.

Okuma ve dinleme arasındaki farklar ve benzerlikler

Okuma ve dinleme, insan beyni üzerindeki neredeyse aynı etkisi dışında çok az benzerlik taşır. Bir kitabı dinleseniz de okusanız da beyinde benzer bilişsel süreçler devreye girer. Ancak bu, iki etkinliğin aynı beyin yarımkürelerinde gerçekleştiği anlamına gelmez. Aslında bu faaliyetler beynin farklı bölgelerini aktive eder ve bu da aralarındaki en büyük farklardan biridir. Dinleme sırasında hem konuşmayı hem de anlamı aynı anda işlememiz gerektiği için beynin iki yarımküresi de çalışır. Bu yüzden okurken müzik dinlemek mümkündür ancak sesli kitap dinlerken başka bir metni okumak zordur. Okuma ise ağırlıklı olarak beynin sol yarımküresi ile ilişkilidir. Beyin, okuma sırasında yeni bilgileri işlerken daha yoğun çalıştığı için bu yöntem genellikle daha iyi bilgi tutmayı sağlar. Okumanın diğer faydaları şunlardır:

  • Cümlelerin altını çizme veya vurgulama imkanı
  • Sayfalar arasında rahatça ileri geri gidebilme
  • Karmaşık konulara daha iyi odaklanma
  • Okuduğunu anlama becerisini geliştirme

Dinleyerek öğrenmenin başlıca faydaları ise şunlardır:

  • Yeni materyali daha iyi kavrama
  • Dinleme becerilerinin gelişmesi
  • Kelime dağarcığını genişletme
  • Özellikle yabancı dil öğrenirken telaffuzu iyileştirme
  • Kendi fikirlerini daha net ifade etme
  • Yolda, ayakta ya da hareket halindeyken çalışma imkanı
  • Daha az karmaşık konularda aynı anda birden çok iş yapabilme

Nörobilimciler ne diyor?

Nörobilimcilere göre, okuma yazılı bilgiyi ve dil anlayışını bütünleştiren daha üst düzey bilişsel süreçler gerektirir. Okuma, odağı ve eleştirel düşünme becerilerini sürekli canlı tutar ve beyin ağlarının bağlantılarını güçlendirir. Öte yandan, sesli kitap dinlemek daha derin bir empati geliştirilmesine yardımcı olabilir. Sayfadaki kelimeleri yalnızca okumak yerine, anlatıcının sesi sayesinde arkasındaki duyguları da hissedersiniz. Etkileyici bir hikaye anlatıcısını dinlemek, beynin duygusal devrelerini harekete geçirir; böylece anlatıyı daha iyi işler ve materyalden daha çok keyif alırsınız. Dinlemenin ayrıca sosyal bir yönü vardır; çünkü dinleyici ile sesli kitap arasında bir ses (anlatıcı) bulunur. Anlatıcının sesi, okuyucunun karakterlerle özdeşleşmesine ve onlara karşı bir yakınlık geliştirmesine imkan tanır.

Speechify ile daha verimli çalışın

Okuma ve dinlemenin her ikisi de çalışırken kendine has avantajlara sahiptir. Çoğu zaman öğrenciler, bölünmemiş dikkat gerektiren karmaşık konularda okuma yöntemini tercih eder. Neyse ki bu tür konular çok sık karşımıza çıkmaz; bu nedenle öğrenciler çalışmalarının büyük kısmında dinlemeye yönelebilir. İyi haber şu ki, çalışma materyallerinizi sesli kitap formatında bulamasanız bile dinleyerek çalışmak için kendi sesli materyallerinizi oluşturabilirsiniz. Bunu metinden sese (text to speech - TTS) yazılımı ile yapabilirsiniz. Adından da anlaşılacağı gibi TTS yazılımı metni konuşmaya dönüştürür. Speechify, öğrenciler için en iyi TTS araçlarından biridir. Dijital materyallerin yanı sıra Speechify ile fiziksel ders notlarını ve materyalleri de ses dosyalarına dönüştürüp dilediğiniz yerde dinleyebilirsiniz. Bunu yerleşik optik karakter tanıma (OCR) teknolojisi sayesinde yapar. Ayrıca platform, metni okurken satırları vurgulayarak hem okumayı hem de dinlemeyi pratik ve etkili bir şekilde bir araya getirmenizi sağlar. Speechify tüm ana platformlarda mevcuttur; böylece en verimli olduğunuz her yerde ve zamanda çalışabilirsiniz. Speechify'ı bugün deneyin ve çalışmayı kolaylaştıran pek çok özelliği keşfedin.

Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Hangisi daha önemli: dinleme mi okuma mı?

Okuma ve dinleme, bilişsel gelişim ve okuryazarlık becerilerini güçlendirmek için eşit derecede önemlidir. Çalışma söz konusu olduğunda ise hangi yöntemin daha öne çıkacağı, kullanılan materyale bağlıdır.

Okuma ve dinleme birlikte tek başına okumaktan daha mı iyidir?

Bir sesli kitabı dinlerken aynı anda metnini okumak, yalnızca okumaya kıyasla kavrama ve bilgiyi akılda tutma konusunda çok daha etkilidir. Neyse ki, yukarıda da anlattığımız gibi bunu Speechify ile kolayca yapabilirsiniz.

En iyi çalışma yöntemi nedir?

Çalışmak için en iyi yöntem konusunda herkese uyan tek bir formül yoktur. Sonuçta, materyalin türü ve zorluk derecesi, en verimli öğrenme yöntemini belirler.

Dinlemek mi okumak mı daha kolay?

Dinlemek, okumaya göre daha kolay, daha az stresli ve daha az yorucudur. Ayrıca çok daha pratik ve erişilebilir bir yöntemdir.

En gelişmiş yapay zeka seslerin, sınırsız dosya ve 7/24 desteğin keyfini çıkarın

Ücretsiz Dene
tts banner for blog

Bu Makaleyi Paylaş

Cliff Weitzman

Cliff Weitzman

Speechify'in CEO'su ve Kurucusu

Cliff Weitzman, disleksi farkındalığı savunucusu ve dünyanın 1 numaralı metinden konuşmaya uygulaması Speechify'ın CEO'su ve kurucusudur. Speechify, 100.000'den fazla 5 yıldızlı yoruma sahip olup App Store'da Haberler & Dergiler kategorisinde birinci sırada yer almaktadır. 2017 yılında, interneti öğrenme güçlüğü yaşayan kişiler için daha erişilebilir kılmaya yönelik çalışmaları nedeniyle Forbes 30 Under 30 listesine seçilmiştir. Cliff Weitzman; EdSurge, Inc., PC Mag, Entrepreneur, Mashable ve diğer önde gelen yayınlarda kendisine yer verilmiştir.

speechify logo

Speechify Hakkında

#1 Metin Okuyucu

Speechify dünyanın önde gelen metin okuma platformudur; 50 milyondan fazla kullanıcıya sahip ve 500.000'den fazla beş yıldızlı yorumu ile güvenilir bir hizmettir. Speechify, iOS, Android, Chrome eklentisi, web uygulaması ve Mac masaüstü uygulamalarıyla öne çıkıyor. 2025 yılında, Apple, Speechify'a prestijli Apple Tasarım Ödülü’nü WWDC'de takdim etti ve “insanların yaşamlarını kolaylaştıran kritik bir kaynak” olarak tanımladı. Speechify; 60+ dilde 1.000+ doğal ses sunuyor ve neredeyse 200 ülkede kullanılıyor. Ünlü sesler arasında Snoop Dogg, Mr. Beast ve Gwyneth Paltrow bulunuyor. İçerik üreticileri ve işletmeler için Speechify Studio gelişmiş araçlar sunar: AI Ses Oluşturucu, AI Ses Klonlama, AI Dublaj ve AI Ses Değiştirici dahil. Speechify aynı zamanda uygun maliyetli ve yüksek kaliteli metin okuma API'si ile lider ürünlere güç katmaktadır. The Wall Street Journal, CNBC, Forbes, TechCrunch ve diğer büyük medya kuruluşlarında yer alan Speechify, dünyanın en büyük metin okuma sağlayıcısıdır. Daha fazlası için speechify.com/news, speechify.com/blog ve speechify.com/press adreslerini ziyaret edebilirsiniz.