Disleksi genetik mi?
Disleksiye sahip bir kişi ya da disleksi olan birinin, bu durumun nasıl ortaya çıktığını merak etmesi son derece doğaldır. Acaba bu durumu ebeveynlerinden mi miras aldı, yoksa aile geçmişinden tamamen bağımsız bir durum mu?
Bugün, bu okuma güçlüğünün yaygın özelliklerine, disleksinin nasıl ortaya çıktığına, okuma becerisini nasıl etkilediğine ve disleksiye sahip kişilerin okuma zorluklarının üstesinden nasıl gelebileceğine bakacağız.
Disleksinin yaygın özellikleri nelerdir?
Disleksi, tanı konulması genellikle güç olan bir öğrenme bozukluğudur. Nörogelişimsel bozukluklar kategorisinde yer alır. Ancak alışıldık bir öğrenme güçlüğü değildir.
Disleksiye sahip kişilerde çoğu zaman başka öğrenme temelli sorunlar görülmez. Sonuç olarak, bir çocuk disleksiye sahip olsa bile, farklı güçlü yönleri bu durumu maskeleyebilir ve kimse fark etmeyebilir.
Yine de, çocuk sağlığı alanında çalışan uzmanların disleksi tanısı koyarken dikkat ettiği bazı yaygın özellikler vardır:
- Çok yavaş okuma temposu ya da bazı kelimeleri okurken anlamakta güçlük çekmek
- Yazma güçlüğü
- Bir cümledeki kelimelerin veya kelimelerin içindeki harflerin sırasını karıştırmak
- Yazılı talimatları anlamakta zorlanırken sözlü talimatları gayet iyi anlayabilmek
Bu özellikler, çoğu zaman disleksinin bir okuma bozukluğu olarak sınıflandırılmasına yol açar. Bununla birlikte, bazı kişilerde dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olanlarla benzer belirtiler görülebilir. Örneğin, disleksiye sahip bireylerin dikkati kolayca dağılabilir. Ayrıca bazıları organizasyon becerilerinde de zorlanabilir.
Disleksi genetik faktörlerle ilişkili mi?
Disleksinin kesin nedenleri bilinmemekle birlikte, disleksiye sahip çocukların bu durumu beyin gelişimi sırasında çoğunlukla ebeveynlerinden miras aldığı görülmektedir. Dolayısıyla, genetik faktörlerin (genotip) çevresel faktörlerden (fenotip) daha önemli bir rol oynadığını söyleyebiliriz.
Sorun şu ki, araştırmacılar disleksiye özgü spesifik bir gen bulmakta hâlâ zorlanıyor. Son dönemdeki genetik çalışmalar, DCDC2 ve KIAA0319’u disleksiyle ilişkili aday genler olarak öne çıkardı. 2007 yılında PubMed'de yayımlanan bir çalışma da bunu vurguluyor.
Bu çalışmaya, DOI 10.1136/jmg.2006.046516 ile ulaşabilirsiniz.
Bu araştırma 15 yıldan eski olmasına rağmen, bu genlerin rolü hakkında hâlâ çok az şey biliyoruz. Sonuç olarak, disleksinin genetiği hâlâ kafaları karıştırıyor.
Genetik etkiler belirleyici bir rol oynuyor ve belirli genlerin disleksi gelişimiyle bağlantılı olduğuna dair güçlü kanıtlar bulunuyor. Ancak "disleksi geni"nin—ister bir kromozomda belirli bir allel ister başka bir gen kombinasyonu şeklinde olsun—keşfedilmesi biraz daha zaman alacak gibi görünüyor.
Disleksi okuma becerisini nasıl etkiler?
Okuma bozuklukları arasında en yaygın olanı olarak disleksi, bu duruma sahip kişilerde pek çok okuma sorunu ortaya çıkarabilir.
Özellikle de, disleksili bireylerin kötü okuyucuymuş gibi görünmesine yol açabilir. Örneğin çocuklar, okurken kelimeleri çözmekte veya tanımakta zorlanabilir. Hatta bildikleri kelimelerde bile harflerin karışık göründüğünü söyleyebilirler.
Bu düşük fonemik farkındalık, aynı zamanda yazımda da güçlükler yaratır. Disleksiye sahip bireyler, okurken kelimeleri çözmekte zorlandıkları için, yazarken de onları doğru yazmakta güçlük yaşarlar.
Son olarak, disleksili kişiler, belirgin bir fonolojik yapısı olmayan kelimelerde daha çok zorlanırlar. Yani, bir kelimenin kişi tarafından çözülebilecek net bir modeli yoksa, okurken kafaları karışabilir.
Düzensiz kelimeler buna iyi birer örnektir. Disleksili birçok kişi "the", "is" ve "a" gibi kısa, belirgin bir örüntüsü olmayan kelimelerle zorlanır. Tek heceli olmaları da hecelemeyi güçleştirir.
Disleksiyle ilişkili okuma güçlüklerine yardımcı olma yolları
Disleksi, yazılı metni çözmeyi zorlaştırsa da, durumu yönetmek ve okuma becerinize güven duymak için kullanabileceğiniz bazı başa çıkma yöntemleri var.
Mümkün olduğunca düzenli olun
Gelişimsel disleksi zaten başlı başına yeterince streslidir. Bir de buna, bir projede çalışmaya çalışırken yaşananlarla uğraşmak eklenince oldukça bunaltıcı olabilir.
Düzenli kalmak bunun için harika bir çözümdür. Bu ipucu genel psikiyatride de işe yarar, çünkü bir proje için adımları önceden belirlemek odaklanmayı kolaylaştırır. Organizasyon becerilerinin geliştirilmesi, disleksili kişilerin durumlarını yönetmeye dair kaygılarını azaltır. Böylece okuma sırasında gereksiz dikkat dağıtıcılardan da kurtulmuş olursunuz.
Açık ve dürüst olun
Çoğu insan disleksinin tam olarak ne olduğunu bilmiyor.
Bunun özellikle iş hayatında geçerli olduğunu göreceksiniz; ama öğrenciler de, arkadaşlarının kendilerini tam olarak anlamaması sebebiyle sosyal açıdan zorlandıklarını hissedebilirler.
Başıınıza gelenleri açıkça ifade etmek, disleksiyle ilgili damgalamayı kırmaya ve bu konuda farkındalık oluşturmaya yardımcı olur.
Patronunuza, öğretmeninize, iş arkadaşlarınıza ve akranlarınıza disleksiye sahip olduğunuzu söyleyin. Size nasıl etki ettiğini ve sizinle çalışırken neler bekleyebileceklerini açıklayın. Hatta, biri sizin için metni okuyabilir gibi küçük düzenlemeleri de konuşabilirsiniz. Bu, işi oldukça kolaylaştıracaktır.
Yazıdan sese teknolojisi
Yazıdan sese (TTS), bir tür destekleyici teknolojidir. Yapay zeka (AI) ve insana yakın sesler kullanarak metinleri sizin için yüksek sesle okur. Bu yüzden yazıdan sese araçları, disleksi gibi okuma güçlüğü yaşayan herkes için idealdir.
Çok sayıda TTS okuyucu mevcuttur, örneğin:
Ama en çok yönlü, özelleştirilebilir ve sese en doğal hâline en çok yaklaşan aracı arıyorsanız—Speechify en iyi TTS aracıdır.
Neden?
Speechify'ın öne çıkan güçlü özelliklerinden bazıları şunlardır:
- Speechify'ın, basılı metinlerin fotoğraflarını ses dosyalarına dönüştüren bir tarama aracı vardır.
- Platform; iOS, macOS ve Android cihazlarda kullanılabilir. Ayrıca webde bulduğunuz her türlü metni okuyan bir Chrome uzantısı indirebilirsiniz.
Speechify, karşınıza çıkan neredeyse her metni sese dönüştürür. Tamamen ücretsiz sürümü kullanabilir veya Premium sürümünü bugün ücretsiz deneyerek Speechify'ın okuma konusunda size yardımcı olup olamayacağını görebilirsiniz.
SSS
Disleksi anneden mi babadan mı geçer?
Disleksi, anne ya da babadan gelebilir. Aile geçmişiniz, disleksi gelişiminde en önemli risk faktörlerinden biridir.
Disleksiye sahip olma olasılığı nedir?
Disleksinin kalıtılabilirliği oldukça yüksektir; eğer ebeveynlerden birinde varsa, çocukların yaklaşık %50’sinin disleksiye sahip olma olasılığı vardır.
Disleksi ailede görülür mü?
Görünüşe göre öyle, fakat kesin bir genom henüz tespit edilmiş değildir.
Disleksi kardeşlerde genetik mi?
Bir ailede tüm kardeşlerin disleksiye sahip olma ihtimali vardır, fakat bu garanti değildir. Örneğin, tek yumurta ikizlerinin ikisinde de disleksi görülme oranı yalnızca %55-70 arasındadır.
Disleksi kalıtsal mıdır?
Kanıtlar öyle olduğunu gösteriyor. Ancak, başka genetik varyantlar da söz konusu olabiliyor, yani disleksili ebeveynlerden dolayı çocuğun da kesinlikle disleksiye sahip olacağı söylenemez.
Disleksi genetik bir hastalık mıdır?
Disleksi genetik kökenli bir bozukluktur ama tamamen kalıtsal değildir.
Neden bazı disleksili kişilerin ailelerinde de disleksi var?
Disleksinin ailelerde sık görülmesine yol açan genetik bir bağlantı söz konusu olabilir.

