Fonolojik farkındalık sürekliliği, okuma akıcılığı ve erken okuryazarlık gelişimi için gerekli olan karmaşık bir beceri dizisini anlamamıza yardımcı olur. Temel amacı, bu becerilerin nasıl geliştiğini ve birbirleriyle nasıl bağlantı kurduğunu göstererek hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin her bireyin güçlü ve zayıf yönlerini belirlemesine yardımcı olmak ve hangi tür eğitim veya okuma müdahalesinin daha uygun olacağına dair ipuçları sunmaktır.
Fonolojik farkındalık sürekliliği nedir?
Fonolojik farkındalığımız, farklı karmaşıklık düzeylerine sahip bir dizi beceri boyunca aşama aşama gelişir.
Bir uçta, dildeki çeşitli ritimleri duymamızı ve bunlara tepki vermemizi sağlayan daha basit beceriler yer alır. Buna, kafiyeli kelimeleri fark etme, kafiyeler üretme ve kelimeleri benzer örüntüler hâlinde düzenleyebilme yeteneğimiz de dahildir (örneğin, aynı başlangıç sesiyle kelime dizileri oluşturarak aliterasyon yapmak).
Daha karmaşık beceriler ise, kelimeleri konuşma seslerine ayırmamıza ve bunları fonemik düzeyde incelememize olanak tanır. Hece çözümleme de önemlidir; bunun yanında, bireysel fonemleri değiştirip yerine yenilerini koyarak yeni kelimeler oluşturma yeteneğimiz de kritik rol oynar.
Ayrıca, kelime ve cümleleri parçalara ayırabilmeli ve okuma-yazma sırasında fonolojik farkındalık becerilerimizi etkin bir şekilde kullanabilmeliyiz. Bu tür çalışmalar, daha karmaşık cümle çözümleme ve okuryazarlık becerileri gerektirir; ancak bunlar, doğal fonem birleştirme ve sözlü dil becerilerinin yazma ve okuma sürecine dâhil edilmesini sağlayan, iyi yapılandırılmış bir okuma eğitimi ile zaman içinde gelişir.
Fonolojik ve fonemik farkındalık sürekliliğinin dört aşaması
Birbirine bağlı ve birbirini tamamlayan farklı beceriler arasında keskin sınırlar çizmek çoğu zaman zordur. Yine de, bu becerileri geliştirirken geçtiğimiz süreci dört ana aşama altında toplayabiliriz. Elbette bu aşamaların sınırları tam olarak net değildir ve her aşama kendisinden öncekiyle iç içe geçer.
- Çevremizdeki seslerin farkında olmak: Erken yaşlarda çevremizdeki farklı sesleri ayırt etmeyi öğreniriz. Yani, sesleri insan sesleri, hayvan sesleri, makine sesleri gibi geniş kategorilere ayırabiliriz.
- Kafiye: Kısa sürede, aynı sonla biten (veya baş sesi aynı olan) kelimeleri eşleştirmeyi ve mud-bud, wine-nine gibi kafiyeli sözcük çiftleri üretmeyi öğreniriz.
- Heceleme: Bu aşamada, yalnızca kelime düzeyinde kalmayıp kelimeleri hecelere ayırıp sayabiliriz.
- Fonemik farkındalık ve karmaşık fonolojik işlem: Dördüncü aşamada hecelerin de ötesine geçerek ünsüz ve ünlü sesleri ayrı birer birim olarak analiz etmeye başlarız. Yani, kelime ve heceleri daha küçük ses birimlerine ayırıp anlamı değiştirecek şekilde manipüle edebildiğimiz fonem ayırma becerileri kazanırız. Örneğin, yalnızca ilk sesi değiştirerek vine kelimesini wine yaptığımızda, anlamın tamamen değiştiğini fark ederiz.
Bu aşamaları kronolojik bir sırayla anlatsak da, gelişimin birebir bu kadar doğrusal ilerlemek zorunda olmadığını tekrar vurgulamak gerekir. Bulunduğumuz dil ortamı ve aldığımız fonolojik farkındalık eğitimi, bu gelişimde belirleyici rol oynar.
Fonemik farkındalık ile fonolojik farkındalık arasındaki fark
Fonemik ve fonolojik farkındalık, birbiriyle yakından ilişkili olsa da aslında farklı kavramlardır.
- Fonemik farkındalık becerileri, dildeki tek tek sesleri çözümleyip onlarla oynama, yani bu sesleri değiştirerek, yerlerini değiştirerek veya ekleyip çıkararak yeni kelimeler oluşturma yeteneğimizi ifade eder. Bireysel seslerden kastımız, anlamı bozmayacak kadar küçük değişimlere izin veren soyut ses kategorileri olan fonemlerdir. Örneğin, cat kelimesinin başındaki sesi b ile değiştirirsek bat olur; tamamen yeni ve farklı anlamda bir kelime ortaya çıkar, bu da c sesi ile b sesinin farklı fonemler olduğunu gösterir.
- Fonolojik farkındalık ise çok daha geniş bir yelpazeyi kapsar. Fonemik farkındalık becerilerini içerir ama bununla sınırlı değildir; kafiye, kelime içindeki daha büyük ses birimlerini fark etme gibi dilin diğer ses özelliklerini duyumsayıp kullanabilme yetimizi de içine alır.
Erken okuryazarlık ve okuma başarısı için fonolojik farkındalık etkinlikleri ve araçlar
Öğrenenlerin hedeflenen okuryazarlık düzeylerine ulaşmasını desteklemek için kullanabileceğiniz pek çok araç ve etkinlik vardır. Bunlardan bazıları şunlardır:
Kelimeleri dinleme ve yüksek sesle söyleme
Pek çok kişinin söylediği gibi, tekrar öğrenmenin anasıdır; bu, sesli okuma için de fazlasıyla geçerlidir. Doğru telaffuzun kulağımıza yerleşmesinin en etkili yolu, belirli bir şeyi tekrar tekrar duymaktır. Neyse ki, bunu oldukça eğlenceli ve kişiselleştirilebilir bir hâle getiren, okumayı destekleyen pek çok araç ve uygulama bulunuyor.
Speechify, metinden sese uygulaması, disleksi ve diğer okuma zorlukları yaşayanlar için geliştirilmiştir. Uygulama, her türlü metni istenildiği kadar ve onlarca farklı dilde sesli olarak okuyabilir; böylece öğrenenler hem ana dillerinde hem de hedefledikleri yabancı dillerde gerekli tüm sesleri ve ritimleri duyup pratik yapabilirler.
Fonem silme ve seslerle oynama
Bir fonemi değiştirmek, kelimenin anlamını tamamen değiştirebilir; aynı şekilde fonemleri silmek de benzer bir etki yaratır. Kelimelerin içindeki belirli sesleri çıkarıp, öğrencilerden ortaya çıkan yeni biçimi ve anlamı incelemelerini istemek, son derece etkili bir fonolojik farkındalık etkinliğidir.
Öğrencilerin seviyesine göre, önce birleşik kelimelerle başlayıp bunları parçalara ayırmalarını isteyebilirsiniz. Örneğin, birinci sınıf öğrencileriniz varsa, sports car kelimesinden car kısmını çıkarıp geriye kalan sports kelimesini ele alabilir ve ne değiştiğini açıklamalarını isteyebilirsiniz; böylece doğrudan daha zor örneklerle (örneğin an kelimesindeki n harfini çıkarmak gibi) başlamadan, daha ulaşılabilir alıştırmalarla işe koyulmuş olursunuz.
Oyunlar ve bulmacalar
Erken okuma alışkanlığı kazanmak çok önemlidir; bu yüzden bu süreci kolaylaştırmak için elimizden geleni yapmamız gerekir. Neyse ki, çeşitli oyunlar ve bulmacalarla bunu sağlamak oldukça kolaydır.
Bunun için mutlaka masa oyunlarına ihtiyacınız yok. Kafiye oyunları oynayabilir, öğrencilerinize mümkün olduğunca çok kelime bulmaları için meydan okuyabilirsiniz. Fonolojik farkındalık düzeylerine göre oyunu zorlaştırmak da mümkün; örneğin, kullanılabilecek kelimelerin alabileceği hece sayısını sınırlayarak oyunu çeşitlendirebilirsiniz.
İdeal olanı, ağırlıklı olarak sözlü kelimeler ve ses birleştirme etkinliklerine odaklanmaktır; fakat yazılı alıştırmalar da deneyebilirsiniz. Öğrencilerden kelimeleri hecelere ayırmalarını, sesleri harflerle eşleştirmelerini isteyebilir ya da Scramble ve Word Search gibi klasik oyunlara başvurabilirsiniz.

