Disleksi tanımı, kapsadığı semptomların çeşitliliği göz önüne alındığında oldukça geniştir. Temelde disleksi, dile dayalı bir öğrenme güçlüğüdür. Belirli öğrenme güçlükleri ve belli dil becerileriyle mücadele eden bireylerde ortaya çıkan semptomları kapsayan bir şemsiye terimdir; özellikle okuma. Ancak genellikle yazma, heceleme, fonemik farkındalık ve diğer dil becerilerinde de zorluklara yol açar.
Genellikle dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu gibi diğer öğrenme bozukluklarıyla birlikte görülür, yani DEHB ile ve başka bozukluklarla beraber ortaya çıkabilir.
Disleksi, bir kişinin hayatı boyunca süren bir durumdur. Ancak yaşamın farklı evrelerinde kişiyi farklı şekillerde etkileyebilir. Örneğin, disleksiye sahip bir yetişkinin yaşadığı zorluklar çocukluğundakilerden farklıdır ve tersi de geçerlidir. Çocuğun akademik başarısını ve yetişkinin iş yerinde verimli olmasını ya da işini sürdürebilmesini etkileyebilir.
Bazen kişinin öğrenme bozukluğu o kadar belirgindir ki, özel uyarlamalara, odaklanmış destek hizmetlerine, telafi eğitimine veya özel eğitime hak kazanabilir.
Disleksiye ne sebep olur?
Disleksinin kesin nedeni henüz bilinmemekle birlikte, araştırmacılar beyin yapısı, işlevi ve gelişiminde farklılıklar olduğunu keşfetmiştir. Ancak, bu alanlarda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır ki, ebeveynler, eğitimciler ve doktorlar disleksiye sahip çocuk ya da yetişkinleri tam olarak destekleyebilsinler.
Disleksinin genetik bir bileşeni olduğu düşünülmektedir, çünkü ailelerde sık görülen bir durumdur.
Kesin olarak bilinen bir şey varsa, o da disleksinin zekâ eksikliğiyle, çalışkanlıkla ya da öğrenme isteğiyle hiçbir bağlantısının olmamasıdır. Uygun müdahaleler, yani öğretim yöntemleri ve evde yapılacak egzersizlerle, disleksiye ve benzeri öğrenme farklılıklarına sahip öğrencilere ihtiyaç duydukları destek sağlanabilir ve akademik başarıya ulaşabilirler.
Disleksi ne kadar yaygındır?
Uluslararası Disleksi Derneği'ne göre, ABD’deki insanların yaklaşık %20’si disleksi semptomları göstermektedir. Her ne kadar hepsi özel eğitime hak kazanmasa da, belirgin yazma güçlüğü, okuma becerisinde düşüklük, fonolojik farkındalık ve dil işleme sorunları, kelimeleri ters çevirme, benzer kelimeleri karıştırma ve kötü el yazısı gibi zorluklar yaşayabilirler.
Disleksi nasıl teşhis edilir?
Disleksi genellikle çocuk okuldayken fark edilir. Çocuk okuma akıcılığı veya okuma ile ilgili zorluklar yaşadığında ya da yazılı dilde sorun olduğunda, bu durum genellikle eğitimciler için bir işaret olur ve öğrenciyi tarama veya değerlendirme için yönlendirirler. Bazen de ebeveynler, çocuklarının belirli dil temelli görevlerde zorlandığını fark edip, gelişimsel disleksi taraması için değerlendirme sürecini başlatabilirler.
Bir yetişkin de okuma veya yazmayla ilgili yaşadığı güçlükler nedeniyle bir ruh sağlığı profesyoneline veya birinci basamak hekimine başvurabilir ve değerlendirmeye yönlendirilebilir.
Disleksi temel değerlendirmesi, bir dizi etkinlik ve sorunun yanı sıra ebeveynlere ve bazen de eğitimcilere sorular yöneltilmesinden oluşur. Buradan bir profil çıkarılır ve tanı genellikle bu sonuçlara göre konur. Erken müdahale çocukların akademik başarı şansını artırır; disleksi ne kadar erken tespit edilirse, o kadar iyi olur.
Disleksi türleri
Dört tür disleksi vardır:
- Fonolojik disleksi – İşitsel veya disfoni olarak da adlandırılır. Yazılı harfleri ve heceleri, bunların çıkardığı seslerle eşleştirme ve bu sesleri çözmede zorluk yaşanır.
- Yüzeysel disleksi – Görsel veya dyseidetik disleksi olarak da bilinir. Kelimeleri bir bütün olarak tanımayı zorlaştıran görsel işleme sorunları vardır. Ayrıca yeni kelimeleri ezberleme ve öğrenme sorunlarına da yol açabilir.
- Hızlı adlandırma eksikliği – Bir sayı, harf, nesne veya rengi otomatik ve hızlı şekilde isimlendirmede zorluk yaşanır. Sinirsel işleme yavaştır, bu da gördüğünü isimlendirmek için daha uzun süre gerektirir.
- Çifte eksiklikli disleksi – Hem konuşma seslerini adlandırmada hem de fonolojik işlemde güçlük yaşanır. Zayıf okuyucuların çoğunda çifte eksiklikli disleksi görülür.
Disleksinin belirtileri nelerdir?
Disleksi, bir kişinin dil becerilerinde çok farklı şekillerde kendini gösterebilen spesifik bir öğrenme bozukluğudur. Ancak, disleksinin daha yaygın bazı belirtileri şunlardır:
- Sessizce ya da yüksek sesle veya her iki şekilde okuma sorunu – sayfadaki kelimeleri anlamlandırmada güçlük ve kelimeleri tanımada sorun yaşama.
- Okuma becerilerinde, okuduğunu anlama ve bilgiyi akılda tutmada zorluk.
- Oldukça yavaş, yorucu ve zahmetli yazma ve okuma.
- Hecelemede zorluk. Kelimenin nasıl yazıldığını söyleyebilirler, fakat yazıya dökmekte zorlanırlar.
- Okumayı ve okumaya dayalı etkinlikleri çoğunlukla mümkün olduğunca erteler ya da kaçınırlar.
- Sıklıkla kelime veya isimleri yanlış telaffuz eder ve kelimeleri hatırlama ile kafiyelendirme konusunda sorun yaşarlar.
- Kelimelerde, cümlelerde ve dizilerde harf, kelime veya sayıların yerini değiştirirler.
Dislektik bir çocuk, konuşmayı öğrenmede veya harfleri ve harflerin seslerini öğrenmede sorun yaşayabilir. Yabancı bir dili öğrenmek de oldukça güç olabilir.
Matematik de dislektik kişiler için sıkça karşılaşılan başka bir zorluktur. Sayı bilgilerini ezberlemede ve matematiksel işlemleri doğru yapmada zorlanabilirler.
Disleksi nasıl tedavi edilir?
Disleksiye sahip bir kişi, ömrü boyunca bu duruma sahip olur. Bundan tamamen kurtulmak mümkün değildir. Ancak doğru destekle, özellikle okuma ve yazmada olmak üzere oldukça iyi işlev görebilirler. Erken teşhis ve müdahale başarının anahtarıdır, çünkü tedaviye ne kadar erken başlanırsa, sorunlarını aşmaları için gerekli becerileri o kadar çabuk öğrenebilirler. Disleksi terapileri konusunda özel eğitim almış öğretmenler, eğitmenler ve terapistler son derece faydalı olabilir.
Evde verilen destek de, ebeveyn veya bakıcının yönlendirdiği ev terapileriyle son derece önemlidir.
Yazılı yerine sözlü değerlendirme, ekstra sınav süresi, dijital kayıt cihazları veya Speechify gibi metinden sese yazılımlar gibi düzenlemeler de süreci kolaylaştırabilir.
Disleksi bir ömür boyu sürebilir, ama bu bir yaşam boyu mahkûmiyet anlamına gelmez. Doğru destek ve müdahalelerle, dislektik insanlar neredeyse istedikleri her alanda başarılı olabilirler.
SSS
Dislektik bir kişi neler yaşar?
Disleksiye sahip bir kişi, okuma başta olmak üzere yazma, heceleme ve hatta konuşma gibi dil becerilerinde zorluk yaşar. Disleksiye sahip çocuklar genellikle zeki ve çalışkandır, fakat harfleri seslerle eşleştirme ve özellikle okuma veya yazma konusunda zorlanırlar. Bir kelime, cümle veya sayı dizisinde harf ya da rakamların yerini kaydırabilirler. Konuşulanı tam olarak anlamakta zorlanabilir, sözlü işleme becerilerinde de güçlük yaşayabilirler.
Dislektik olmak nasıl bir şeydir, bir örnekle?
Disleksiye sahip bir kişi çok yavaş okuyabilir ya da okumak için diğer insanlardan çok daha fazla çaba harcamak zorunda hissedebilir. Harfleri veya sayıları karıştırabilir; örneğin “now” kelimesini “won” olarak ya da “1648” sayısını “1486” olarak okuyabilir. Kelimeler birleşip aralarındaki boşluklar kaybolmuş gibi görünebilir. Okuduğunu anlama ve bilgiyi akılda tutma da zor olabilir; fakat bir başkası o metni yüksek sesle okuduğunda bu sorun büyük oranda ortadan kalkabilir.
Disleksi nelere yol açar?
Disleksi tedavi edilmeden bırakılırsa, özgüven ve davranış sorunlarına yol açabilir. Tanı konmamış disleksiye sahip bir kişi anksiyete, özgüvensizlik, düşük özsaygı, saldırganlık, davranış problemleri, akademik başarısızlık ya da sürekli mücadele ve aile, arkadaşlar, öğretmenlerden uzaklaşma yaşayabilir. Okuyamadan veya yeterince etkili okuyamadan büyüyebilirler, bu da potansiyellerine ulaşmalarına engel olur.
En yaygın disleksi türü hangisidir?
Fonolojik disleksi, en yaygın disleksi türüdür. Kişinin dildeki sesleri ayrıştırmada, kelimeleri çözümlemede ya da sesleri sembollerle eşleştirmede zorlanmasına neden olur.
Disleksiye sahip kişilerin yardıma ihtiyaç duyabileceği şeyler nelerdir?
Disleksiye sahip kişiler okuma ve yazma konusunda yardıma ihtiyaç duyabilirler. Konuşmadan yazıya veya metinden sese yazılımlar, Speechify gibi uygulamalar veya dijital kayıt cihazları yardımcı olabilir. Kalem-kağıt yerine klavye ile yazmak da işleri kolaylaştırabilir. Sesli kitaplar da okumaları gereken kitaplar için iyi bir alternatif olabilir.

