Disleksiyle İlgili Yanlış Bilinenler
Disleksi, insanların dil becerileriyle ilgili zorluklar yaşamasına neden olan, çeşitli belirtilerle kendini gösteren bir öğrenme bozukluğudur. Bu durum, konuşma, yazma, heceleme ve en çok da okuma alanlarında güçlük yaşanmasına yol açabilir.
Disleksinin belirtileri oldukça çeşitli ve geniş kapsamlıdır; ortalamanın altında okuduğunu anlama, harfleri ve seslerini öğrenmede güçlük, heceleme sorunları gibi durumları içerebilir. Disleksi olan kişilerin harfleri ters gördüğü ve okuduğu, bunun da disleksinin tanımı olduğu inancı çok yaygındır; oysa disleksi bundan çok daha fazlasıdır.
Ne yazık ki bu, disleksiyle ilgili efsanelerden sadece biridir. Bu yazıda, bu durumla ilgili en yaygın yanlış kanılardan bazılarını ele alacağız.
Kulak Asmamanız Gereken Disleksi Efsaneleri
Diğer öğrenme bozukluklarında olduğu gibi, disleksiyle ilgili de pek çok efsane dolaşmaktadır. Oysa bu durum yönetilebilir ve bundan etkilenen birçok kişi, yaşadıkları zorluklara rağmen son derece başarılı olmuştur. Disleksi olan çocuklar genellikle öğrenmeye heveslidir ve okuma güçlüklerini aşmak için özel eğitim alabilirler. Ne yazık ki, disleksiyle ilgili pek çok efsane hâlâ çok yaygın.
Disleksiyle ilgili en sık duyulan efsanelerden bazıları şunlardır:
Efsane #1 – Zeki insanlar asla disleksi olmaz
Zeka ile disleksi arasında hiçbir bağlantı yoktur. Hatta yaygın kanının aksine, disleksi olup son derece başarılı kariyerler kurmuş birçok insan vardır. Virgin Group'un kurucusu girişimci Richard Bronson, genç yaşta disleksiyle mücadele etmiştir. Diğerleri arasında aktris/şarkıcı Cher, gazeteci Anderson Cooper ve komedyen Robin Williams bulunur. Nobel Ödüllü fizikçi Albert Einstein’ın da disleksi olduğu bilinmektedir.
Efsane #2 – Disleksi olanlar harfleri ters okur ve yazar
Disleksi olanlar da tıpkı bu durumu olmayan kişiler gibi okur. Bu bir görme problemi değildir; ancak disleksi olanlar bazen harfleri karıştırabilir ya da ters yazabilir. Disleksi tanısı olmayan ikinci sınıf öğrencilerinin de harfleri karıştırması veya ters çevirmesi sık görülen bir durumdur.
Efsane #3 – Disleksiyseniz asla okuyamazsınız
Bu yaygın yanlış inanış bütünüyle yanlıştır. Disleksi olanlar genellikle okuma güçlüğü yaşar ve erken yaşlarda okuma becerileri ortalamanın altında olabilir; ancak bu, asla okuyamayacakları anlamına gelmez. Bir zamanlar zayıf okuma becerilerine sahipken, zamanla çok iyi ve akıcı okuyucular hâline gelen pek çok disleksi birey vardır.
Efsane #4 – Disleksi nadirdir
Bu doğru değildir. Bazı araştırmalar, ABD nüfusunun %5 ila %10'unun hafiften şiddetliye kadar farklı düzeylerde disleksiye sahip olabileceğini göstermektedir. Disleksi, ilkokul çağındaki çocuklarda okuma güçlüğünün en yaygın nedenidir. Okumakta zorlanan birçok çocuğun aslında teşhis edilmemiş disleksisi vardır.
Efsane #5 – Disleksi olanlar daha çok çabalamalı
Okuma güçlüğü yaşayan disleksi öğrenciler, yalnızca daha çok gayret ederek öğrenme bozukluklarının üstesinden gelemezler. Bu durumun tembellikle hiçbir ilgisi yoktur. Ne yazık ki birçok eğitimci, disleksi olan çocuklar için hâlâ böyle düşündüğünden, onlara sadece daha çok çalışmaları söylenir. Bu da özgüvenlerinin zedelenmesine yol açabilir. Oysa onların ihtiyacı, yaşadıkları öğrenme farklıklarına uygun, farklı okuma yöntemlerinin öğretilmesidir. Beyinleri diğerlerinden farklı çalıştığı için farklı öğrenme yollarına ihtiyaç duyarlar.
Efsane #6 – Disleksi teşhis edilemez
Teşhis koymak zor olabilir; ancak disleksinin teşhis edilemeyeceği düşüncesi doğru değildir. Uygun eğitim almış uzmanlar, fonolojik işlemleme alanında değerlendirmeler yaparak disleksi tanısı koyabilir. Tanı genellikle, disleksiyle ilişkilendirilen birçok belirtinin bir arada görülmesinden sonra konur. Disleksi bir öğrenme bozukluğu olduğu için teşhis süreci güç olabilir, ama kesinlikle imkânsız değildir.
Disleksi Olanlar İçin Okumaya Destek: Speechify Metinden Sese
Speechify metinden sese aracı, disleksi olan çocuklara, lise öğrencilerine ve yetişkinlere destek olabilir. Metinden sese teknolojisi, disleksi bireylerin kelime tanıma becerilerini geliştirmelerine yardımcı olabilir. Bunu, siz metni takip ederken aynı anda bir başkasının size metni sesli okumasını sağlayarak başarır. Speechify’ın sunduğu metinden sese teknolojisi, okuma güçlüğü yaşayan çocuklara ve yetişkinlere önemli ölçüde yardımcı olabilir.
iOS'ta, Android ve Mac'te çalışır, ayrıca bir Google Chrome uzantısı da sunar. Speechify’ı kullanmanın eğlenceli yanlarından biri, anlatıcı sesini değiştirebilmeniz; hatta bazen bir ünlünün sesini bile seçebilmenizdir.
Speechify’ı hemen bugün deneyin.
SSS
Disleksi paradoksu nedir?
Disleksi paradoksu, disleksinin ilk kez teşhis edildiği zaman ile öğrenme güçlüklerinin ilk kez ele alındığı zaman arasındaki farkı ifade eder. Araştırmalar, müdahaleye başlamak için en uygun zamanın ilkokul ikinci sınıf olduğunu göstermektedir.
Disleksi olanların IQ’ları daha mı yüksektir?
Bazı araştırmalara göre disleksi olanların çoğunun IQ seviyesi ortalama ya da ortalamanın üzerindedir. Disleksi, zekânın artması ya da azalmasının bir göstergesi değildir; aynı şekilde, zekâ düzeyi de disleksi varlığını göstermez.
Disleksinin olumlu yanları nelerdir?
Pek çok disleksi birey, alışılmışın dışında ve farklı düşünme becerilerine sahiptir ve eleştirel düşünme konusunda oldukça iyidir.
Disleksinin farklı türleri nelerdir?
Disleksinin en yaygın türleri; çift eksiklikli disleksi, hızlı adlandırma eksikliği, fonolojik disleksi ve yüzeysel disleksidir.
Disleksi nasıl teşhis edilir?
Teşhis genellikle, okuma ve yazma becerilerini, ayrıca sesli ve görsel bilgiyi ne kadar hızlı işleyebildiklerini ölçen testlerin değerlendirilmesini içerir. Fonem farkındalığını ölçen testlerin de tanı koymada yararlı olduğu kanıtlanmıştır.
Disleksi olanların hafızaları daha mı iyidir?
Araştırmacılar, bazı disleksi bireylerin, düşük okuduğunu anlama ve diğer öğrenme zorluklarına rağmen son derece güçlü uzun süreli hafıza becerilerine sahip olabildiğini göstermiştir.
Disleksi ile diskalkuli arasındaki fark nedir?
Disleksi, okuma akıcılığını ve okuduğunu anlamayı zorlaştırır. Diskalkuli ise bireylerin matematiksel kavramları anlamakta güçlük çekmesine neden olur. Her ikisi de öğrenme bozukluğu grubuna girer. Diskalkuli, DEHB olan çocuklarda daha sık görülür.
Zihin Teorisi nedir?
Zihin Teorisi, insanların başkalarının zihinsel durumlarını nasıl algıladığını ve bu bilgileri, onların durumlara nasıl tepki vereceklerini öngörmek için nasıl kullandıklarını inceler. Disleksi olan yetişkinlerin bilgiyi nasıl işlediğine dair de çeşitli araştırmalar yapılmıştır.
Disleksi ile zeka arasındaki ilişki nedir?
Uluslararası Disleksi Derneği, disleksi ile zeka arasında doğrudan bir bağ olmadığını açıkça belirtmiştir. Ancak bazı çalışmalar, disleksi olan kişilerin daha güçlü hafıza becerilerine ve gelişmiş düşünme yeteneklerine sahip olabileceğini öne sürmektedir. Disleksi olanların çoğu, ortalama ya da ortalamanın üzerinde zekâya sahiptir.

