Metinden sese (TTS) ve ses sentezi yepyeni teknolojiler gibi görünebilir, ancak aslında yüzyıllara dayanan köklü bir geçmişe sahiptir.
İnsan konuşmasını taklit etmeye yönelik ilk mekanik girişimlerden bugünün gelişmiş yapay zeka ve derin öğrenme modellerine kadar, TTS'nin gelişimi son derece ilgi çekici bir yolculuk olmuştur.
Bu makalede metinden sese ve ses sentezinin tarihine yakından bakacak, ayrıca geleceğe dair heyecan verici olasılıkları keşfedeceğiz.
Metinden sese ve ses sentezi: ilk adımlardan güncel kullanıma
18. ve 19. yüzyıl
Metinden sese ve ses sentezinin tarihi 18. ve 19. yüzyıllara kadar uzanır. Bu dönemde, tamamen mekanik cihazlarla gerçekleştirilen çeşitli erken konuşma sentezi denemeleri yapıldı. 1770'lerde Macar mucit Wolfgang von Kempelen, insan ses yolunu simüle etmek üzere tasarlanmış akustik-mekanik bir konuşma makinesi geliştirdi. Bu analog cihaz, ünlü ve ünsüz sesler üretmek için körükler, kamışlar ve borular kullanıyordu.
18. yüzyılın sonlarında İngiliz fizikçi Charles Wheatstone, Kempelen'in konuşma makinesinin daha gelişmiş, mekanik bir versiyonunu geliştirdi ve buna "konuşan makine" adını verdi. Cihaz, çeşitli müzik aletlerinin seslerini üretebiliyordu. Wheatstone'un cihazı belirgin şekilde konuşma sentezi için tasarlanmamış olsa da, mekanik bir aygıtla ses üretme fikrini güçlendirdi.
19. yüzyılda Faber'in "yapay konuşma" makinesi de dahil olmak üzere başka birçok cihaz geliştirildi. Bu cihazlar, konuşma sesleri üretmek için mekanik ve pnömatik sistemlerin bir arada kullanıldığı düzeneklere dayanıyordu.
20. yüzyılın başları ve ilk tam elektrikli konuşma sentezi
20. yüzyılın başlarında konuşma sentezi teknolojisi giderek daha sofistike hale geldi ve ilk tam elektrikli konuşma sentezi sistemi olan vokoder, Homer Dudley tarafından icat edildi. Sistem, New Jersey'deki Bell Laboratories (Bell Labs)'de geliştirildi.
Dudley'in vokoderi, sentetik konuşma üretmek için bir dizi rezonatör ve filtre kullanıyordu. Vokoderin gösterim versiyonu Voder olarak adlandırıldı ve 1939-1940 New York Flushing Meadows Dünya Fuarı'nda sergilendi. Uzman operatörler makineyi bir klavye ve ayak pedallarıyla kontrol ederek konuşma üretebiliyordu.
1950'lerin başından 1970'lerin sonuna – sentezleyicilerin yükselişi
1951 yılında Dudley'in çalışmaları, Dr. Franklin S. Cooper'ı Haskins Laboratories'de pattern playback adlı sistemi geliştirmeye yöneltti. Sistem, kaydedilen bir sesi (örneğin bir kelime veya cümleyi) analiz ederek onu temel ses dalgalarına ya da "spektrografik desenlere" ayırıyordu. Bu desenler manyetik bantta saklanıyor ve orijinal sesin sentetik bir versiyonunu oluşturmak için yeniden oynatılıyordu.
1976 yılında, ilk ticari olarak başarılı metinden sese sistemi olan Kurzweil Reading Machine tanıtıldı. Sistem, önceden kaydedilmiş fonemleri ve kelimeleri birleştirerek sentetik konuşma üreten konkatatif sentez tekniğini kullanıyordu. Bu cihaz başlangıçta engelli bireylere destek olmak amacıyla tasarlanmıştı, ancak kısa sürede okuma yardımı olarak da yaygınlaştı.
1978'den itibaren Texas Instruments, video oyunlarında ve diğer bilgisayar tabanlı uygulamalarda kullanılabilecek bir konuşma sentezi çipi üzerinde çalışmaya başladı. Çip, kaydedilmiş konuşma seslerini ya da diphoneları birleştirerek insan benzeri konuşma üreten konkatatif sentez yöntemini kullanıyordu. Bu teknoloji daha sonra engelli bireyler için yüksek kaliteli sentetik konuşma sunan DECtalk adlı metinden sese sisteminde de kullanıldı.
Modern metinden sese sistemleri
Son yıllardaki en büyük yeniliklerden biri, sentetik konuşma üretiminde sinir ağlarının kullanılmaya başlanması oldu. Google ve Microsoft gibi şirketler, insan seslerinin büyük veri setlerini analiz ederek doğal tonda konuşma çıktıları üreten derin öğrenme algoritmalarına dayalı, yüksek kaliteli TTS sistemleri geliştirdiler.
TTS'nin yardımcı teknoloji olarak kaydettiği önemli ilerlemelerden bir diğeri, birim seçimi ve konkatatif sentez tekniklerinin kullanılmasıdır. Bu yöntemler, önceden kaydedilmiş küçük konuşma birimlerini – diphoneler veya tüm kelimeler gibi – bir araya getirerek çok daha gerçekçi çıktılar üretir. Bu teknikler; Speechify, Apple'ın Siri'si ve Amazon'un Alexa'sı gibi popüler TTS uygulamalarının yanı sıra IBM ViaVoice gibi daha eski araçlarda da kullanılmıştır.
Konuşma tanıma teknolojisi de son yıllarda büyük ilerleme kaydetti ve bu sayede çok daha gelişmiş TTS sistemlerinin önü açıldı. Konuşma tanıma algoritmalarının insan konuşmasını başarıyla yazıya dökmesi sayesinde, TTS sistemleri sentetik konuşmada daha akıcı ve doğal geçişler sunabiliyor.
Son yıllarda ayrıca prosodi ve entonasyonun da bu sistemlere daha iyi entegre edildiğini görüyoruz. Bu sayede uygun duraklamalar, vurgu ve tonlamayla çok daha doğal bir konuşma akışı elde ediliyor. Prosodi özellikle, vurgu ve tonlamanın cümle anlamını ciddi ölçüde değiştirebildiği İngilizce gibi diller için büyük önem taşıyor.
Derin öğrenme ve ötesi: teknolojinin geleceği
TTS teknolojisinin geleceği hem heyecan verici hem de oldukça umut verici görünüyor. Yapay zeka ve derin öğrenmenin yükselişiyle birlikte, insan konuşmasının incelik ve nüanslarını taklit edebilen çok daha doğal sesli konuşma çıktıları bekleyebiliriz.
Bu gelişmelerin özellikle faydalı olacağı alanlardan biri, sanal asistanlar ve sohbet robotlarının evrimi olacaktır. Bu sistemler daha konuşkan, daha akıcı hale gelecek ve kullanıcılar onlarla çok daha doğal bir şekilde etkileşim kurabilecek.
Buna ek olarak, fonetik transkripsiyon ya da diğer adıyla metinden foneme dönüşüm alanında da ciddi ilerlemeler görmeyi bekleyebiliriz. Makineler insan konuşmasını tanıma ve yorumlama konusunda geliştikçe, konuşmadan metne sistemlerinin doğruluğu ve verimliliği de artmaya devam edecek.
Son olarak metinden sese teknolojisinin daha da yaygınlaşmasını ve gündelik hayatımıza çok daha fazla entegre olmasını bekleyebiliriz. Gittikçe daha fazla cihaz Nesnelerin İnterneti'ne bağlandıkça, onlara sesimizle gerçek zamanlı komut verebilecek ve hayatımızı daha pratik, konforlu ve verimli hale getireceğiz.
Speechify ile metinden sese devrimine sen de katıl
Doğal ve yüksek kaliteli anlatım üretebilen güçlü bir metinden sese servisi arıyorsan, Speechify senin için biçilmiş kaftan.
Speechify, gelişmiş formant sentezi teknolojisi sayesinde geçmişin robotik seslerinin aksine son derece gerçekçi, doğal sesler üretir. Teknolojiyle yakından ilgilenmiş ünlü isimler, örneğin metinden sese teknolojisini bizzat kullanmış olan Stephen Hawking bile, Speechify'ın sunduğu olanaklardan etkilenecektir.
Speechify'ı kullanmak son derece kolay – sadece resmi websitesini ziyaret edin ya da mobil uygulamayı indirin ve istediğiniz metni girin. Ardından ihtiyacınıza uygun bir ses seçin, hız ve tonu ayarlayın ve gerisini Speechify'a bırakın. Speechify, e-öğrenme modülleri, açıklayıcı videolar, podcast'ler ve sunumlar için mükemmel, doğal sesli anlatımlar üretir. Hatta kendi özel seslerinizi oluşturup bunları YouTube'da ve diğer sosyal medya platformlarında kullanabilirsiniz.
Daha düşük kaliteli TTS hizmetleriyle yetinmeyin – Speechify'ı hemen deneyin ve metinden sese teknolojisinin geleceğini bugünden keşfedin.
SSS
Dünyanın ilk konuşma sentezleyicisini kim geliştirdi?
Homer Dudley, 1930'lu yılların başında New York'taki Bell Laboratories'de dünyanın ilk konuşma sentezleyicisini tasarladı.
Konuşma sentezinin amacı nedir?
Konuşma sentezinin amacı, dil işleme ve temel frekans analizi kullanarak girilen metinden yapay konuşma üretmektir.
TTS hangi dört şekilde kullanılabilir?
TTS; erişilebilirlik, eğlence, dil öğrenimi ve ses tabanlı hizmetlerin otomasyonu için kullanılabilir.
Metinden sesenin bazı avantajları nelerdir?
Metinden sese, erişilebilirliği artırabilir, öğrenmeyi destekleyebilir ve kullanıcıların yazılı içeriği işitsel formatta tüketmesine olanak tanıyarak verimliliği yükseltebilir.
Metinden sese sentezinin gelişimindeki en şaşırtıcı an nedir?
Metinden sese sentezinin gelişimindeki en dikkat çekici dönüm noktalarından biri, Charles Wheatstone'un mekanik konuşma sentezleyicisini icat etmesiydi.

